Pazarlık İpuçları
"Evet" tuzağından kurtulun. Bayat, tahmin edilebilir ve açıkçası ilhamsız. Bunun yerine, içerideki Hitchcock'u uyandırın ve "hayır" sorusu sorun: "X ilginizi çekti, ama endişeleriniz hakkında kısaca konuşabilir miyiz?" Bu silahsızlandırıcı yaklaşım gerçek bir diyaloğu ateşler ve kontrolü size verir.
Ardından, aynalama gücünü ortaya çıkarın. Banyodaki aynayı unutun - bu, potansiyel müşterinizin duygularını yansıtır. Kaygılarını empatiyle yankılayın: "Bu zor görünüyor" veya heyecanlarını kutlayın: "Seni heyecanlandırdığına sevindim." Bu onları dengesiz hale getirir ve bir kitap gibi açar.
Şimdi, yasak kelimeyi fısıldayın: adil. Bu manipülasyon değil; silahsızlandırıcı bir gerçek. En iyi müzakereciler bu kelimeyi bir Jedi zihin hilesi gibi kullanırlar, anlaşma başına 1.7x kullanırken, diğerleri ise sadece 0.2x mırıldanır. Şunu deneyin: "Bu teklif yüksek görünebilir, ancak gerçekten de elde edeceğiniz değere kıyasla adil mi?"
Unutmayın, siz bir otomobil satıcısı değil, bir orkestrasyon şefisiniz. Sohbeti "nasıl" sorularıyla yönlendirin: "X, en büyük sorun noktanızı nasıl etkiler?" Bu ince değişiklik, potansiyel müşterinizi güçlendirirken, aynı zamanda taleplerinin zorluğunu da ortaya çıkarır.
Son olarak, taktiksel özürde ustalaşın. Hepimiz onlardan kaçınmak için programlandık, ama beni dinleyin. Dikkatle yerleştirilmiş bir "Keşke o indirimi sunabilseydim, ama patronum izin vermezdi" cümlesi, aslında kazanma oranlarını %5 artırıyor. Suçu saptırırken, bağlılığınızı güçlendirir.
Bunlar, müzakere senfoninizdeki sadece ilk notalar. Onlara hakim olun ve itirazları fırsatlara, sessizliği "evet"in tatlı müziğine ve baskıyı maaşlara dönüştürün. Öyleyse, ileri gidin, bir maestro gibi müzakere edin ve anlaşmaların akmasını izleyin.